Sevginin Yeşereceği Günlere

İnceleme: Songül Bozacı

Sahi üzüntü sizinle olduğunda ne yaparsınız hiç düşündünüz mü? Onu kabullenir ve onunla yaşamayı mı öğrenirsiniz? Yoksa onu, öfke ve kin ile besler misiniz? Peki, bir çocuk üzüntü ile nasıl tanışır? Savaşların acımasızlığı ile yüzleşmiş çocuklarla çevrili dört bir yanımız. Dünya’yı saran öfke yerine sevginin yeşereceği günler için yazılmış bir kitap “ Üzüntü İçin Bir Sığınak”.

“Hüznünüze hakkı olan tüm alanı ve sığınağı verin çünkü insanlar kedere dürüstçe ve cesaretle katlandığında tüm dünyayı kaplayan hüzün dinecek. Ama bunun yerine içinizdeki alanın çoğunu nefretle ve intikam düşüncesiyle doldurursanız başkaları için yeni hüzünler doğacak ve o zaman dünyadaki hüzün asla bitmeyecek. Hüznünüze talep ettiği alanı verdiğiniz sürece hayatın güzelliklerinden ve zenginliklerinden söz edebilirsiniz.” 

Soykırım kurbanı Hollandalı yazar Etty Hillesum’ın bu sözlerinden ilham ile kitabı yazmış Anne Booth. Sözlerin bilgeliği öylesine ağır süreçlerden geçen birinin yaşadıkları ile yüzleşmiş olması insanı derinden etkiliyor. Nefretin oluşturacağı kötülüğü görmüş biri tüm yaşadığı acı ve üzüntülere rağmen böylesi bir olgunlukla bu sözleri ifade ediyor olması oldukça kıymetli. 

Çocuklara duyguları ile barışık olmasını anlatmak her zaman önemli. Bunun en güzel örneği olmuş bu hikâye. Yaşamımız her zaman mutlu zamanların ağırlığı ile geçmiyor. Ama bu tüm duyguları bastıran bir süreç olmaması her gelen duyguyu tanımak onu kavramak, onunla yaşamayı öğrenmek neden önemli bir kez daha altı çiziliyor hikâyede.  

Hayatın güzelliği onu görsek de görmesek de geçip gidebiliyor. Mevsimler gibi. Eğer mevsimleri yaşamazsak sadece geldi ve geçti olur. İçimizde yaşattığımız hüzün bizi bütün bu güzelliklerden mahrum bırakabilir. Ya da kendimize zaman tanıyıp o duygumuzu olduğu gibi yaşarsak tüm algımızın değişeceği aşikâr olacaktır. 

Kitabın görselliği oldukça güzel. İç karartan değil tam tersi iç açıcı bir güzellikte. Her duygunun inişli çıkışlı bir süreci olduğunu gösteriyor. Üzüntü ile karşılaşan bir çocuğun onu sahiplenmesi onunla mevsimler boyunca bir arada olması. Bazen onu olduğu yerde bırakıp başka bir duyguyu yaşıyor olması aslında onu unutmadığını hatırlaması. Tüm bu detaylar çizimler ile çok net geçiyor okuyucuya. Duygularıyla barışık, dünya ile barışık bireyler olarak yetişen her çocuğun yaşadığı dünyayı daha iyi bir yere getirmeye çalışacağını umarak sevginin tün dünyayı sarması dileğiyle. Her duygunun kattığı bir değer var. İçinizde büyüyen her zaman iyi duygular olsun. Keyifli okumalar dilerim.

Yazar: Anne Booth  – Çizer: David Litchfield – Yayınevi: Ketebe Çocuk  

Çeviren: Gamze Özdemir – Editör: Didem Demirel