İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Benim Babam Dalgıç – Her şey ait olduğu yerde güzel…


İnceleyen: Songül Bozacı

Denize yakın büyüyenlerin bildiği bir deniz kokusu vardır. Denizin onlara sunduğu her şeyin kıymetini denizden uzak diyarlarda olanlardan çok daha iyi bilirler. Onunla kurdukları bağ, deniz kuşlarının tepkisiyle yaklaşacak olan fırtınayı, bulutların ve denizin renginde gerçekleşen değişim ile nasıl bir gün bekliyor hepsini denizin insanları olarak çok iyi bilmekteler.

Bir deniz kasabası düşünün. Kendi halinde nesillerdir devam eden bir aktarımla her ailenin deniz ile kurduğu bağların olduğu, herkesin birbirini tanıdığı ve birbirine yetebilen bir kasaba. Burada yaşayan bir çocuk daha öncesinde dedesinin deniz kenarında olan evinde büyüyor. Nesiller boyunca deniz insanı olmuşlar. Onların anlattıkları hikâyeler ile büyüyen bir çocuğun en büyük özlemi büyüdüğünde kendisinin de babası ve büyükbabası hatta büyük büyük babası gibi dalgıç olmak. Denizcilerin anlattıkları hikâyelerin en sahicisi olan denizin ruhu dedikleri inci hikâyesini o da ezbere biliyor, belki büyüdüğünde dalgıç olduğunda bu efsane ile karşılaşabileceğini umuyor.

Kahramanımızın adı Ettore. Hayali dalgıç olmak ve şimdiki hayali içine girebileceği basınçlı dalgıç elbisesine sahip olup babası ile birlikte ilk dalışını gerçekleştirmek. Ettore çevresinde kimin denize iyi davrandığını kimin davranmadığını ve denizinde bu davranışlara göre nasıl cevap verdiğini çok iyi biliyor. Bir çocuğun gözünden, sakin, kendi kendine yetebilen bir kasabanın sadece daha çok para kazanma hırsı ile bürünen biri tarafından nasıl yok edilebileceğini, mutlu mesut yaşayanların birden bütün işlerinin bozulabileceğini görüyoruz. Bu gibi hikâyeler kurgu gibi gözükse bile aslında nasıl tanıdık hikâyeler değil mi? Teknoloji ile birlikte deniz yaşamına müdahale eden insanlar, bulundukları alanların tüm ekosistemini yok edebiliyorlar. Ettore hiç ummadığı bir başarıya imza atıyor. Denizin ruhu bulunduğu her yeri ışıl ışıl aydınlatan “İnci” artık onun ellerinde. Peki sizce hep onun elinde mi kalacak? Denizin ruhu kendisinden uzakta olursa sizce deniz buna nasıl tepki göstermiş olabilir?

Ettore’nin hikâyesi ile birlikte denize olan saygı, denizin kutsallığının bozulmasının verdiği tepki, ünlü olmak ile gerçek sorumlulukların getirdiği bilinç, kişiler hakkında varılan ön yargıların sonrasında nasıl değişebileceği, kişinin aldığı kararlar ile iyi ya da kötü sonuçlara sebep verebileceği ve her şeyden öte arkadaşlığın önemine dair oldukça zengin bir anlatım okuyanı kapsıyor. Çizimlerin detaycılığı ve çok gerçekçi bir ruhunun olması hem hikâye hem de çizim uyumuyla kitabı oldukça kıymetli kılıyor diyebilirim.

Çevre sorunlarına dikkat çekmek ve küçücük bir kararın dahi nasıl büyük etkileri olabileceğini göstermek adına bu alanda kafa yoran ebeveynlerin ve öğretmenlerinde okumasını öneririm. Çocukların gelecekleri için önce bizlerin bilinçlenmesi ve bu doğru bilincin onlara aktarılması şart. Denizi seven ve onu koruyan onu sömürmeden, ekosistemini yok etmeden birlikte var olabilen herkese gelsin bu şahane kitap…

Satın Almak İçin Tıklayın!…

Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları

Yazar: Elisa Sabatinelli

Çizer: Iacopo Bruno

Çeviri: Filiz Özdem

Editör: Hazal Bilgen


İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir